Terapötik iletişim sayesinde terapist, danışanını sözlü ve sözsüz iletişim yoluyla daha iyi anlayabilir. Terapötik iletişimde danışanın duygularını ve fikirlerini rahatça ifade edebileceği en kritik araçlar kullanılır. Danışanın terapötik ilişki ile kendini güvende hissetmesi sağlanır. Dinlendiğini ve anlaşıldığını düşünen danışan, kendini açabilir veya iyileşme sürecine girebilir. Terapötik İletişimin faydaları arasında yer alan odaklanma ile danışanını daha fazla konuşmaya teşvik edebiliyor.
Terapötik İletişim Teknikleri Nelerdir?
İnsanların terapi sürecine başlamasından itibaren bu süreci devam ettirebilmesi ve yarar elde edebilmesi için terapistin danışanıyla kurduğu iletişim diğer insanlarla kurduğu iletişimden farklı nitelikler taşımalıdır. Terapötik iletişim becerileri, danışanın duygusal ve psikolojik iyiliği için kullanılan iletişim teknikleri olarak ifade edilebilir. Sonuç olarak terapötik iletişim becerilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yakın İlgi: Terapist danışana saygı duyduğunu ve danışanın söylediklerine önem verdiğini gösterir. Yakın ilgi, danışanın kendine olan güvenini arttırmak için önemlidir. Böylece güvenli bir terapi ortamı oluşturuluyor.
- Konuşmaya Açık Şekilde Davet: Terapist açık uçlu sorular sorar. Bu sorular sayesinde danışanın kendini açması, kendini anlaması veya ifade etmesi sağlanır. Açık uçlu sorular sayesinde terapist; danışanın kaygıları, duyguları ya da düşünceleri çevresinde odaklanır.
- Asgari Teşvik: Asgari teşvik ile terapist daha az konuşur ve danışan konuşmaya teşvik eder. Bu teknik ile danışan konuşmaya başladıktan sonra terapist belli anahtar sözcükler kullanır. Böylece danışanın konuşmasının devamlılığını sağlar.
- İçerik Yansıtma: Bu terapötik iletişim, yeniden ifade olarak tanımlanır. Danışanın düşüncelerinin terapist tarafından doğru anlaşılıp anlaşılmadığı kontrol ediliyor. Aynı zamanda terapistin danışanın duygu ve düşüncelerini anlamaya çalıştığını iletmeye de yarar.
- Odaklanma: Terapi sırasında danışan bazen önemli bir şeyden bahsedebiliyor. Böyle bir durumda terapist danışanın ifadelerine odaklanır. Böylece bu önemli konuda danışanını daha fazla konuşmaya teşvik edebiliyor.
- Özetleme: Özetleme, oturumların sonunda ve başında bir önceki oturumu hatırlatmak için ya da farklı bir konuya geçmek için kullanılıyor. Özetleme duygu ve içerik yansıtılmasının bir arada kullanımıdır. Terapist bu yöntemden sıklıkla yararlanabiliyor.
- Sessizlik: Sessizlik bazı durumlarda en iyi iletişimdir. Terapötik iletişim tekniği sessizlik, doğru zamanda kullanıldığında danışanın konuşulanları kafasından geçirmesi, toparlamasında yardımcı olur. Terapistler sıklıkla bu yöntemlere başvurur.
Terapötik İletişimin Bileşenleri Nedir?
Psikoterapi, danışanın iç dünyasını keşfetmesi ya da farkındalığını artırması için yapılan çeşitli çalışmalardan oluşur. Bu süreçte terapistin terapötik iletişim kurabilmesi için belirli koşulları sağlaması gerekir. Bu terapötik koşular ise terapötik bileşenler olarak ifade ediliyor. Terapötik İletişimin 5 Bileşenini şu şekilde açıklayabiliriz;
- Empati: Empati, diğer kişinin duygularının yoğunluğunu algılama becerisidir. Terapist, empati kurduğunda olgulara danışanın gözü ile bakabilir ve onun hissettiklerini anlayabiliyor. Empati kurarken danışanın sözel tepkileri kadar; duruşu, konuşması, ses tonu, jest ve mimikleri de dikkate alınır.
- Saygı: Terapistin; danışanının düşünce, duygu veya eylemlerinde özgür olduğunu kabul ettiğini yansıtmasıdır. Danışanın kim olursa olsun, hoşgörü ile kabul edilmesidir. Bu güvenli bir iletişim sağlar.
- Saydamlık: Dürüstlük, içtenlik, doğruluk olarak tanımlanır. Saydamlık, tıpkı bir cam gibi bir taraftan bakılınca diğer tarafın görülebilmesidir. Terapötik ilişki sürecinde danışanın henüz duymaya hazır olmadığı şeyleri ona iletmenin saydamlık değil saygısızlık olacağı da unutulmamalıdır.
- Somut olma: Terapistin danışanının sorunlarını; kendine özgü duygu, değer ya da düşünceleri ile anlatması için cesaretlendirmesidir. Terapistin sık başvurduğu yöntemlerden biridir. Danışanın paylaşımlarının devamlılığını sağlar.
- Kendini Açma: Danışanın kendini yalnız hissetmemesi için terapistin kendi yaşantısı ve duyguları ile ilgili paylaşımda bulunmasıdır. Terapist bu yönteme başvurduğunda kendisinin insanüstü bir varlık olmadığını iletmiş olur. Bu da güven sağlamak için doğru bir yöntemdir.
Terapötik İletişimin Faydaları ile ilgili daha geniş bilgi almak veya randevu için bize ulaşabilirsiniz.
“Blog yazıları bilgilendirme amaçlıdır. Tıbbi tavsiye veya tedavi yöntemi olarak değerlendirilmemelidir.”